İnternet üzerinden Amerika’nın askeri amaçlı kullanımı olan bir gemiyi ismi ile arattığınızda gemi isminin arkasında bir kod ve numara karşınıza çıkacaktır. Tüm bu kısaltma ve kodlar sadece Amerikan donanmasında yer almakla birlikte; dünyada hem teknolojik gelişmişlik hem de dünyanın en büyük deniz gücünün Amerikan donanması olmasından dolayı bahsi geçen kodlar zaman içerisinde uluslararası alanda belirli gemi tiplerinde de kullanılmıştır (örneğin ff veya f = fırkateyn gibi).

Dünyada tüm deniz kuvvetlerinin kullandığı sınıflandırma terimleri de bulunmaktadır. Ancak konumuz olan Hull Classification Symbol ile bir bağlantıları yoktur. Tüm dünyanın kullandığı sınıflandırma terimleri ise yeni tasarlanmış ve daha önceki teknelerden teknolojik, vuruş gücü veya yapısal farkları olan teknelere verilen isimlerdir. Örneğin Japonların 1916 - 1917 yıllarında tasarladığı ve kızağa koyduğu zırhlılarına ''İse sınıfı'' ismi verilirken (gemi isimleri İse-Hüyuga), boyut olarak daha büyük tasarlanan ve kızağa konan tekneler ise ''Nagato sınıfı'' olarak isimlendirilmiştir (gemi isimleri (bkz: Nagato-Mutsu).

Yukarıdaki açıklamalardan sonra Amerikan deniz kuvvetlerinin kullandığı sınıflandırma sembollerin kısa açıklaması ve neden bu sınıflandırmaya ihtiyaç duyduğunu tarihçesi ile birlikte sizlere açıklamaya çalışacağım.

1900 yılı başlarında Amerikan donanmasının içerisinde gemi sayısının artması ve muharebe gemilerinin çoğalmasından dolayı donanma tanımlama sıkıntısı yaşamaya başladı. Özellikle Amerika’nın 1. dünya savaşına girmesiyle donanmanın hangi gemiyi nerede kullanacağı ile ilgili bir karmaşa ortaya çıkmaya başladı. örneğin eldeki gemiler sahil korumasında mı kullanılacaktı, İngiltere’ye gıda ve silah taşıyan konvoylara eskortluk mu yapacaktı, eldeki gemilerin teknolojileri kullanılmak istenen alana uygun muydu gibi sorular üst üste binince Amerikan donanması çözüm olarak ihtiyaç olan alanlara elindeki yetersiz gemi sayısını inşa edecek zamanı da olmadığı için özel şirket veya şahıslardan kiralama ve satın alma yoluyla tamamlamaya gitti. İhtiyaç o kadar fazlaydı ki Amerikan hükümeti 12 metreden büyük su üzerinde yüzen ne varsa kiralayarak veya satın alarak kıyı güvenliğini sağlamada kullandı. Ancak gemi sayısı o kadar fazlalaştı ki karışıklıklar çıkmaya başladı. Bunun üzerine donanma karışıklığı gidermek için bir kayıt ve kodlama sistemine geçme kararı aldı. Bu sistem gemilerin görevlerini o anki nitelikleri ile belirliyordu. bu niteliklerde karışıklık çıkmasını önlemek için harfli kodlar ile yine aynı gemilerin donanma demirbaşındaki kayıt numaraları kodların yanına eklenerek tanımlanmaya başlandı. bu dönemde geminin özelliklerine göre kod verilmekteydi. Ancak 1920 yılında kod sistemi gözden geçirilerek yeni bir uyarlama ile gemilere verilen bu kodlar kullanılacağı amaca göre verilmeye başlanmıştır. Burada ''kullanılacağı amaç'' terimini açıklayacak olursak; gemi hangi amaçla kullanılacaksa teknoloji olarak ona göre tasarlanıp donatılıyor ve sonra o amaç doğrultusunda tekne sınıflandırma kodu veriliyordu. Örneğin bir teknenin zırhlı kodunu (bb: battleship) alabilmesi için geminin tasarımının buna göre yapılmış olması ve kızağa konmasını müteakip gemi üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmaz ise zırhlı kodunu o şekilde alabiliyordu. Örneğin Lexington sınıfı Uss Saratoga (cc-3) ağır muharebe kruvazörü yapım aşamasındayken 6 şubat 1922 tarihinde Washington Deniz Silahları Konferansında kısıtlayıcı anlaşmaların imzalanmasını müteakip Lexington Sınıfı Uss Saratoga (cv-3) uçak gemisine çevrilmiş ve buna göre kodlanmıştır.



Yukarıda bahsi geçen kodu bir geminin alabilmesi için demirbaş listesine kaydedilmesi gerekmektedir. Burada kullanılan kodlama geminin inşa edilmesine başlandığı tarih ve ait olduğu türde kaçıncı gemi olduğu ile ilgilidir. Mesela Iowa sınıfı zırhlılardan 4 adet üretilmiştir (uss Iowa (bb-61) - uss New Jersey (bb-62) - uss Missouri (bb-63) ve uss Wisconsin (bb-64)). Örneğin Uss New Jersey isminin sonunda bulunan ''bb'' kodu muharebe gemisi (zırhlı) olduğunu; yanındaki numara ise Amerikan donanmasında inşa edilen 62'inci muharebe gemisi olduğunu belirtir. Burada çok önemli bir detay bulunmaktadır Iowa sınıfı muharebe gemisi toplamda 6 adet üretilmek üzere planlanmış ve inşaatına başlanmıştı. Ancak diğer 2 Iowa sınıfı gemi (uss Illinois (bb-65) - Uss Kentucky (bb-66)) inşaat sürecindeyken 2. dünya savaşı bitti ve inşaları yarım bırakılarak söküldüler. Burada dikkat edilmesi gereken husus yarım bırakılan bu 2 geminin de demirbaş kayıt kodu bulunmasıdır. Çünkü yukarıda da belirtildiği üzere bir geminin inşasına başlanmışsa bir kayıt kodu vardır ve bundan bir daha geri dönülemez. Bu cihetle; bir geminin inşasına başlandığı an kendisine bir kayıt numarası verilir ve geminin inşası tamamlansa da tamamlanmasa da bu kayıt numarası sadece o geminin teknesine ait olur ve başka bir tekne için kullanılamaz.

USS New Jersey (BB-62)





USS Missouri (BB-63)





USS Wisconsin (BB-64)


Yukarıda bahsi geçen gemilerde bulunan gemi isimleri ise Amerikan gemi isimlendirme sistemine göre şu şekilde verilmektedir :

* Muharebe gemilerine (zırhlı) : Eyalet isimleri verilir.

* Kruvazörlere : Şehir ismi verilir.

* Destroyerlere : Amerikan tarihinde iz bırakmış kişilerin isimleri verilir.

* Uçak gemilerine : Bu gemiler ilk kullanım yıllarında kruvazörlerin revize edilerek yapıldıkları için şehir isimleri almıştır. Ancak 1968 yılından itibaren (uss John F. Kennedy (cv-67)) nükleer enerji ile çalışan sınıfların ortaya çıkmasıyla Amerikan tarihinde iz bırakmış kişilerin isimleri verilmeye başlamıştır.

Bu aşamadan sonra temel olarak tekne sınıflandırma sembollerinin anlamı ile ilgili bazı kısa örnekler verelim.

cv : fleet aircraft carriers

Bu kodda bulunan ''c'' harfi uçak gemileri ilk olarak büyük kruvazörlerin çevrilmesiyle ortaya çıktıkları için ingilizcede kruvazör anlamına gelen cruiser kelimesinin baş harfi olan ''c'' kullanılmıştır. dolayısıyla bu kod carriers başındaki harften değil cruiser başındaki harften doğmuştur. ikinci harf olan ''v'' ise sabit kanatlı uçan araç sembolünü temsil etmektedir. kodda bulunan ''v'' harfinin temeli ise fransızcada uçmak anlamına gelen "voler" kelimesinden türetilmiştir.

cvn : aircraft carrier, nuclear

Yukarıda anlatılan gemi tipinin yanına ''n'' harfi eklendiği taktirde bu tür gemilerin nükleer enerji ile çalıştığı anlamına gelir.

cl : light cruisers

Hafif kruvazör anlamına gelmektedir.

ca : heavy cruisers

Ağır kruvazör veya standart kruvazör için kullanılan bir sembol olup; 1920 öncesinde de bu kod kullanılmaktaydı.

claa : anti air light cruisers

Hava savunma amaçlı hafif kruvazör anlamına gelmektedir.

dd : destroyer

Türkçeye farsçadan geçmiş olan muhrip kelimesinin karşılığı olan gemilere verilen isimdir.

dl : destroyer leader

Normal destroyerlerden biraz daha büyük ve İngilizcede gunboat olarak anılan topçu destroyerlerin kodudur.

ff : frigate/corvette

Bu isim 1965 yılına kadar hiçbir yerde kullanılmayıp; muharip gemi teknolojisinden önce yelkenli tekneler zamanında küçük, hızlı ve çift top güverteli teknelere verilen isimlerden birisiydi. 2. dünya savaşında destroyerlerden biraz daha küçük olup; kasten daha yavaş gidecek şekilde tasarlanmış gemilere ''de'' destroyer escort: yani muhrip eşlik edicisi deniliyordu ve 1975 senesinde ''de'' sembolü silinerek ''ff'' sembolüne geçiş yapılmıştır.

bb : battleship

Türkçe tabirde zırhlı anlamına gelen koddur. bana göre kodlarındaki bu basitlik ile bize onların devasa ve kaba gücüne hayran olmamıza neden olacak en kısa mesajı vermektedir.

Yukarıda temel bazı tekne sınıflandırmaları ile ilgili açıklamaları vermiş olduk. merak eden arkadaşlar buradan tekne sınıflandırma sembollerinin geri kalanını inceleyebilirler.






0 Yorumlar