Kaplan tatbikatı
İngiltere'nin güney sahilindeki Lyme koyunda küçük bir kasabada yaşayan Ken Small her gün Slapton plajına gelir ve burada metal detektörü ile metal eşya arar, bulduklarını hurdacıya satıp, geçimini buradan sağlardı. 1969 yılında yine metal hurda arayan Ken detektörünün tespit ettiği şey karşısında şok oldu, bu daha önce görmediği kadar büyük bir metal yığınıydı. Hemen dalgıç kıyafetlerini giyip suya girdiğinde inanılmaz bir şeyle karşılaştı, bu bir M4 Sherman tankı idi.
Bulduğu M4 Sherman tankı batığının Normandiya kıyılarında olması gerekirken, yaklaşık 200 km uzaklıkta olması akıl almazdı. Araştırmacı bir ruha sahip Ken, bu tankın buraya kadar nasıl geldiğini bulmak istiyordu. Neyse ki, Ken bulduğu Sherman tankını satmamış, tarihin tozlu sayfaları arasında kalmış bu sırrı aralayarak, bu güzel sahilde bir zamanlar neler yaşandığına da ışık tutmuştur.
Lyme koyu, yaklaşık 50 km'lik sahil şeridi ile İngiltere'nin güney sahilindeki güzide tatil yerlerinden biridir. Koy'da birçok altın sarısı kuma sahip plaj bulunur. Bu plajlardan biri de, koyun en batı kısmında bulunan Slapton plajıdır. Slapton plajı bugün dalga ve kuş seslerinin dinlenebileceği sakin bir yer. ancak Avrupa'nın diğer altın sarısı plajları gibi Slapton plajı da ikinci dünya savaşında yaşanan yıkımdan nasibini alacaktı.
Slapton plajı ve Torcross kenti |
Tarihler 1943 yılını gösteriyor, tarihin en büyük çıkarma operasyonu olacak Overlord harekatına yaklaşık bir sene gibi bir zaman var ve bu büyük çıkarmaya katılacak Amerikalı ve İngiliz askerlerinin eğitimi için Slapton plajından daha iyisi olamazdı. Nitekim, çıkarmanın yapılması planlanan Fransa'nın Normandiya kıyılarına az çok benzeyen Slapton plajı, yapılacak eğitim ve tatbikatlarda kullanılması için askeri alan olarak seçilmişti.
30.000 amerikan piyadesinin katılacağı bu çıkarma denemelerine "Tiger Exercise" yani ''kaplan egzersizi'' veya tatbikatı adı verildi. Tabi koyun 135 km ilerisinde Alman işgali devam etmekte bu nedenle plaj açıklarına kraliyet donanması iki destroyer, üç torpido botu ve iki gambotu sahili koruması için görevlendirdi.
Çıkarma egzersizleri 22 Nisan günü sıkıntısız şekilde başlatıldı. Askerler donanma ateşi altında kıyıda nasıl çıkacaklarına dair teknik bilgi ve tecrübe ediniyordu. Eğitimler 25 Nisan'a kadar sorunsuz devam etti ve her ne olduysa o gün sonrasında oldu.
26 Nisan günü daha kapsamlı bir talim için gemiler hazırlandı. Ancak bu tatbikatın diğerlerinden farklı olması, General Eisenhower'ın emriyle istenmişti. Bu emre göre donanma ve kıyıya çıkacak askerler gerçek mühimmatlar ile talimlerine devam edeceklerdi. Bu ilk başta ürkütücü görünse de gerekliydi. zira bu sayede askerlerin gerçek patlamalara ve silah seslerine alışması böylece çatışma anında korkmamaları sağlanmış olacaktı. Ancak korkudan fazlası oldu.
27 Nisan günü tatbikat saat sabah 07:30 sıralarında başlatılması planlanmıştı. ancak çıkarma 60 dakika ertelenerek saat 08:30'a alındı. Bu mesaj çıkarma gemilerine iletişim hatası nedeniyle ulaşmadı. çıkarma gemileri daha önce planlanan şekilde askerleri 07:30'da kıyıya çıkarmaya başladı. Kıyıya çıkan askerler ilk anda her şeyin normal gittiğini zannederken bir anda üzerlerine top mermileri yağmaya başlamıştı. Askerler şaşkındı, sanki Almanlar Fransız kıyılarından buraya top ateşi yapmıştı lakin bu imkansızdı. Sonradan anlaşıldı ki, amerikan donanmasına ait gemiler bir saat sonra karaya ayak basması gereken askerleri, planda yaşanan değişiklik sonucu ağır bir top ateşine tutmuştu. İçlerinde destroyerlerin ve bir zırhlının bulunduğu Utah bombalama grubunun yaptığı top ateşi ile 450 amerikan askeri gerçek ölüm ile yüzleşmişti. Ancak bu son da olmayacaktı...
Aynı gün bombalanan çıkarma grubu sonrası yeni birlikleri kıyıya çıkaracak olan T-45 kodlu çıkarma grubu, saat 09:45 sıralarında sahilden açılmış ve koy içinde bir tur atarak kıyıya ilerlemeye başlamıştı. O gün koyu korumakla görevli sadece kraliyet donanmasından HMS Azelea korveti bulunuyordu. Aslında koyu korumakla görevli bir geminin daha olması gerekiyordu; ama ikinci gemi HMS Scimitar korveti bir çıkarma gemisiyle çarpışmış ve hasar almıştı. bu yüzden Hasarlı HMS Scimitar'ın onarılması için Plymout'daki tersaneye gönderilmişti. Ancak amerikan gemileri ile Kraliyet donanması telsizlerden farklı frekanslarda iletişim kuruyordu. bu nedenle Amerikalılar koyda iki geminin koruma yaptığını sanıyordu. Olayları takiben yine o gün yapılan atışlarda kullanılan gerçek mühimmatın patlama sesleri, bölgede devriye gezen alman uçak ve botlardan duyulmuştu. Almanlar Lyme koyundaki bu hareketliliği fark etmiş ve ani bir baskın yapmaya karar vermişti. Amerikalı askerler bu sefer dost ateşiyle değil hiç ummadıkları yerden Almanlar tarafından avlanacaktı.
27 Nisan saat 22:00 sıralarında Kriegsmarine'e bağlı 5., 9. ve 27. S-boot flotillalarına ait 9 adet S-boot Fransa Cherbourg limanından açıldı, istikametleri Lyme koyu idi.
S-boot'lar küçük ama etkili bir su üstü savaş aracıydı. İki adet 533 mm çapındaki torpidolarını, sahip oldukları 3 dizel motor ve 2 şaft sayesinde 80 km/s hız yaparak, bir noktadan bir noktaya hızlıca taşıyor ve düşmana beklenmedik bir saldırı yapabiliyorlardı. Tam bir denizde gerilla tarzı harp için uygun olan S-boot'ların şimdiki hedefleri Lyme koyundaki Amerikan çıkarma birimleriydi.
Cherbourg limanından ayrılan S-boot'lar koya varmadan yaklaşık 50 km önce 3 gruba bölünerek, İngiliz torpidobotları ve devriye gemilerinden gizlenmişti. Saat 01:33 sıralarında Alman S-boot'ları kıyıda tatbikata hazırlanmış ve sahile doğru ilerleyen T-45 kodlu çıkarma grubunu 37 mm'lik uçaksavar silahlarıyla hedefleyerek ateş açmaya başladı. Gelen ilk ateş panik oluştursa da çıkarma gemilerine karşılık verilmesi talimatı verilmiş, gemiler karşı ateşe başlamıştı. Ancak gecenin karanlığında gizlenen ve süratli Alman S-boot'larını görmek samanlıkta iğne aramaktan farksızdı. S-boot'lardan ikisi 2000 metreye ulaştıklarında torpidolarını fırlattılar. Bu torpidolardan biri LST-507 borda numaralı çıkarma gemisine isabet etti ve ağır hasar verdi. Su almaya başlayan LST-507'nin tahliyesine karar verildi fakat 202 Amerikalı denizci ile beraber denizin dibini boyladı. saat 02:17'de LST-531 de torpillendi ve içindeki 424 asker ile sulara gömüldü. Çıkarma gemileri ateş etse dahi 1500 metreden atış yapan S-boot'ları göremiyor, kör atış yapmaya devam ediyordu. Motor sesleri duyulan S-boot'ları görebilmek için aydınlatma fişekleri atılıyordu. fakat su üstünde adeta yılan gibi hareket eden S-boot'lar karşısında çok şansları yoktu. LST-289 saat 02:30'da vuruldu. ama üzerindeki 123 denizcisi ile kıyıya dönmeyi başardı. LST-511 yaşanan karmaşa sırasında dost ateşi ile hafif hasar aldı. Alman saldırısı Saat 04:00'a kadar sürdü. Saldırıda Alman S-boot'ları kayıp vermezken, 748 Amerikalı denizci Lyme koyunun serin sularında can vermişti.
Olay Amerikalı generallerin şaşkınlığıyla karşılandı. hatta kamuoyundan bile saklandı. zira 5 Haziran günü yapılması planlanan çıkarmaya olan güvenin sarsılmasından korkuluyordu. Lakin amerikan hükümeti tarafından sır gibi saklanan bu olay bir elbet gün yüzüne çıkacaktı.
Ken Small ve bulduğu Sherman tankı |
İşte, hikayenin başına döndük. Amerikan hükümetinin gizli saklı tuttuğu bu olay Ken Small'ın çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarıldı. Bulunan Sherman tankı burada ölen askerlerin anısına anıt olarak plajın girişine koyuldu.
Bazen savaş alanlarında dolanırken, karşınıza daha önce o muharebede kullanılmış bir eşya çıkıverir halbuki onun tarihi yeni bir tarihe ışık tutabilir.
Evet, Ken'in bulduğu şey bariz olarak tarihti. ama bu bir mermi, kasnak veya tüfek bile olsa arkasında neler olabileceği, belki de neleri görüp neleri yaşadığı düşünülmeli...
0 Yorumlar