Turgut Reis Zırhlısı
Osmanlı imparatorluğunun yıkıntıları arasından geriye kalmış iki önemli gemiden birisi olan Turgut Reis Predreadnought’u ulu önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulmuş genç Cumhuriyete de çeşitli vesilelerle hizmette bulunmuş ve 1956 yılına gelindiğinde hurdaya ayrılarak sökülmüştür. Daha önce hazırladığım Yavuz Zırhlısı yazısında (buradan okuyabilirsiniz) belirttiğim gibi Turgut Reis Predreadnought’uda yukarıda zikrettiğimiz tarihlerde hurdaya ayrılarak sökülmüş ve tarihin tozlu sayfaları arasındaki yerini almıştır. Turgut Reis’in kardeş gemisi olan Barbaros Hayreddin Predreadnought’u ise 1. Dünya savaşı esnasında Çanakkale cephesine cephane taşırken bir İngiliz denizaltısı tarafından batırılmış ve Marmara denizinin derinliklerine gömülmüştür. Dolayısıyla şuan okuduğunuz yazının arkasından Barbaros Hayreddin Predreadnought’unun hikayesini de işlemek gerekecektir. Peki, Turgut Reis Predreadnought’u Osmanlı donanmasına nasıl katıldı? Kim tarafından imal edildi? Ve en önemlisi Osmanlı imparatorluğuna ve genç Türkiye Cumhuriyetine nasıl hizmet etti? İşte okuyacağınız bu yazıda gazi olan Turgut Reis Predreadnought’unun tüm hikayesine detaylarıyla vakıf olacaksınız.
SMS Brandenburg |
SMS Wörth |
AG Vulcan Tersanesi |
Gemi, üç zırhlı tarette taşıdığı altı adet ağır topuyla döneminin zırhlılarından oldukça farklıydı. Zamanın gemileri iki tarette dört top taşımaktaydı. Geminin baş ve kıç kısımlarındaki taretlerde 11 inch'lik (280 mm) '' KL/40'' toplar bulunmaktaydı. Geminin ikincil silahları kazamatlara monte edilmiş 8 adet 4 inch (105 mm) ''SK L/35'' hızlı ateşlemeli top ve 8 adet 3,5 inch (88 mm) ''SK L/30'' hızlı ateşlemeli toptan oluşmaktaydı. Weissenburg’un silah sistemi su kesimi üstündeki hareketli kundaklara monte edilmiş altı adet 450 mm’lik torpido tüpü ile de tamamlanmıştı. Geminin ana bataryası döneminin diğer zırhlılarına kıyasla daha güçlü olmasına rağmen, ikincil silahları diğerlerine göre daha zayıftı.
SK L/30 Hızlı Ateşlemeli Top |
Kaiser Friedrich 2 Sınıfı Zırhlı
Weissenburg‘un katıldığı ilk büyük operasyon, 1900 yılında 1. Bölüğün Çin’deki Boxer ayaklanmasını bastırmakla görevlendirilmesi oldu. Alman deniz aşırı gücü Mareşal Alfred Von Waldersee komutasında dört Brandenburg sınıfı zırhlı, altı kruvazör, on ikmal gemisi, üç torpido bot ve altı deniz piyade alayından oluşmaktaydı. Amiral Alfred Von Tirpitz, gereksiz ve maliyetli olduğu gerekçesiyle bu gücün konuşlandırılmasına karşı çıkmıştır. Filo Pekin kuşatmasının bitmesinden sonra Çin’e varmasına rağmen Kiaochow çevresindeki ayaklanmaların bastırılmasında görev aldı.
|
Mareşal Alfred Von Waldersee |
Turgut Reis Zırhlısı |
1912 yılının sonlarına doğru Osmanlı Filosu, Çanakkale Boğazını ablukaya alan Yunan filosuna karşı saldırı girişiminde bulundu. Bu dönemde filonun komuta gemisi Barbaros Hayreddin idi. İki filo, 16 Aralık 1912’de İmroz Deniz Muharebesi ve 18 Ocak 1913’te Mondros Deniz Muharebesi olmak üzere iki muharebeye girişti. İlk muharebe Osmanlı kıyı bataryalarının menzili dahilinde gerçekleşti, iki tarafın gemilerinin de hafif hasar aldığı bu muharebede Osmanlı filosu ablukayı yarmayı başaramayarak Çanakkale Boğazına geri çekilmek zorunda kaldı. Bu muharebede, Osmanlı filosu Çanakkale‘den sabah 09.30’da açıldı, küçük gemiler boğazın girişinde kalırken zırhlılar kıyıyı takip ederek Kuzeye doğru ilerlemeyi sürdürdüler. Limni adasından yola çıkan, yunan zırhlısı Georgios Averof ve üç ''Hydra Sınıfı'' İronclad zırhlıyı da içeren Yunan filosu, rotalarını Kuzeydoğuya çevirerek Osmanlı filosunun ilerlemesini engellemeye çalıştılar. Saat 09.50’de Osmanlı gemileri Yunan filosuna yaklaşık 14,000 metre mesafeden ateşe başladı. Yunan gemileri on dakika sonra ateşe karşılık verdi. Bu sırada iki filo arasındaki mesafe yaklaşık 7,800 metreye kadar inmişti. Ancak saat 10.04’te Osmanlı filosu dönüş yaparak rotasını Çanakkale Boğazına çevirdi ve bir saat içinde Osmanlı filosu boğazın güvenli kısmına ulaşmayı başardı. Bu muharebede, Osmanlı filosunun ablukayı delememesi sebebiyle Yunan zaferi olarak tarihe geçmiştir.
Hydra Sınıfı Ironclad (PSARA) |
Mondros Deniz Muharebesi |
8 Şubat 1913’te Osmanlı donanması, kara ordusunun Şarköy’e yaptığı çıkarma harekatına destek sağladı. Turgut Reis ve Barbaros Hayreddin, iki küçük kruvazör ile kıyının bir kilometre açığından çıkarma birliklerine topçu desteği sağladı. Kıyıya çıkan Osmanlı ordusunun sağ kanadını donanma korudu. Turgut Reis, kardeş gemisi Barbaros Hayreddin’in arkasında ikinci sıradan ateşe başladı. Bulgar ordusunun sert direnişi, Osmanlı ordusunun geri çekilmesine sebep oldu. Geri çekilme operasyonu Turgut Reis ve diğer gemilerin ateş desteği sayesinde başarılı olabildi.
Birinci Dünya savaşı, 1914 yazında Avrupa’da patlak vermiş, ancak Osmanlı Devleti, sonradan kendi donanmasına kattığı SMS Goeben (Yavuz) gemisinin Sivastopol’ü bombalamasıyla Rusya, Fransa ve Büyük Britanya’ya karşı savaş ilan ettiği Kasım ayı başlarına kadar tarafsız kalmıştır. 1914 ve 1915 yılları arasında Turgut Reis savaş gemisinin bazı silahları sökülerek, Çanakkale‘de kıyı savunmasında bataryalar oluşturmak suretiyle kullanılmıştır. Ocak 1918’de Yavuz Sultan Selim ve hafif kruvazör Midilli, Çanakkale Boğazından çıkarak İngiliz gemilerine saldırmış ve hızlı saldırılarıyla HMS Raglan ve HMS M28’i batırdıktan sonra Çanakkale’ye dönmüşlerdir. Dönüş yolunda Midilli beş mayına çarpıp battı, Yavuz Sultan Selim ise üç mayına çarparak hasar aldı ve iskeleye doğru yatmaya başladı. Gemi kaptanının hatalı emirleri sonucu Yavuz Sultan Selim karaya oturdu. Gemi, 25 Ocak’ta Turgut Reis bölgeye ulaşıp kurtarma çalışmasına başlayana dek karaya oturmuş durumda neredeyse bir hafta geçirdi. Turgut Reis, aynı günün öğleden sonrasında Yavuz Sultan Selim’i yedeğe alarak kurtarmayı başardı. Turgut Reis 1. Dünya Savaşı’nın sonuna doğru aktif hizmetten çıkartıldı. Osmanlı İmparatorluğunun 1. Dünya Savaşını kaybetmesini müteakip Turgut Reis savaş tazminatı olarak Japon İmparatorluğu’na verildi, ancak Japon İmparatorluğu gemiye el koymayarak 1924’te Türkiye Cumhuriyeti‘ne geri iade etti. Turgut Reis 1924 ile 1933 yılları arasında Gölcük’te yer alan askeri okul ve tersanede sabit okul gemisi olarak görev yaptı ve 1933 ile 1950 yılları arasında tersanede çalışan işçiler tarafından yatakhane olarak kullanıldı. Bu dönemde geminin altı adet 280 mm’lik topundan sadece ikisi yerinde duruyordu. 24 Haziran 1936’da geri kalan silahlar sökülerek Çanakkale’de olası bir Alman işgaline karşı Çanakkale Boğazını savunmak üzere Turgut Reis bataryası adı ile Güzelyalı sırtlarında bir tabyaya monte edildi. Tabyayı geminin ana topları oluşturduğu için bu tabyaya geminin isimi verilmiştir. Günümüzde de iki adet 11 inch'lik (280 mm) top tareti tabyada sağlam bir şekilde görülebilmektedir. Geminin silah sistemlerinin sökülmesini müteakip, Turgut reis 1956-57 yıllarında hurdaya ayrılarak sökülmeye başlandı.
Turgut Reis Tabyasında günümüzde de ziyaret edilebilen geminin topu |
0 Yorumlar