Sovyetler Birliği ve İsrail zaman zaman diplomatik olarak karşı karşıya gelse de direkt bir sıcak savaştan iki tarafta kaçınmıştır. Bunda en önemli ve en bilinen sebeplerden birisi olarak iki devletin elinde nükleer harp başlıklı füzelerin olması aynı zamanda İsrail'in kendisinden çok daha büyük gösterdiği için denilebilir. Bu iki devlet tarihte ilk kez direkt çatışmanın içine 1970'li yıllarda girecekti. 
Arap-İsrail savaşlarının devam ettiği yıllarda, Mısır'ın altı gün savaşı sırasında kaybettiği Sina yarımadasını tekrar kazanmak istemesi ile İsrail ile büyüyen bir yıpratma savaşının içine girmişti. İsrail, Mısır toprakları üzerinde adeta cirit atıyordu lakin altı gün savaşında ciddi derecede ordusu hırpalanmış olan Mısır sadece yerden havaya atılan füzelerle(SAM) önleme yapmaktan öteye geçemiyordu. Mısır'ın baskılarından yılan İsrail Priha operasyonunu başlatmış ve aralıklı olarak Mısır'ın hava savunma sistemlerini etkisiz kılmaya başlamıştı.
Dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Nassır, 24-25 Ocak 1970 tarihinde Moskova'ya gizlice bir seyahat düzenleyerek devam eden Sovyet yardımlarının genişletilmesini talep etti. Bu talebi büyük sevinçle kabul eden Sovyetler Birliği, Mısır'a 18. hava savunma alayını ve Mig-21 uçaklarını barındıran 135. avcı filosunu konuşlandırmaya başladı. Bu sevkiyat gizli şekilde Mısır topraklarına yapılacak, Mısır hava savunma sistemleri bu sırada kapalı tutulacaktı. Hal böyle olunca devamlı istihbarat faaliyeti içinde olan İsrail bu sevkiyatı kolayca öğrendi.
Sovyetlerden çekinen İsrail Priha operasyonuna Nisan ayında son verdi. Bunun üzerine Sovyet hava savunma bataryası iki israil F-4 uçağını düşürdü. İlerleyen günlerde bir Sovyet Mig-21'i bi A-4 skyhawk uçağına zarar verdi. Bu kayıplar sonrası İsrail bir harekat yaparak önce hava üstünlüğünü ele geçirmek istedi lakin karşısında süper bir güç olan Sovyetler birliği ve onun eğitimli pilotları olduğunu da biliyordu bu sebeplerle İsrail aldatmalı bir saldırı planladı.
"Rimon 20" Süleyman kentinin güneydoğusunda bulunan Mısır hava savunma sistemlerine yapılacak rutin bir bombalama gibi gösterilecek bir saldırıyla beraber ikili kol uçuşunda olan, 4 Mirage uçağının Hurghada yakınlarında radara girmesi ile başlayacaktı. Mirage uçakları onları önlemeye gelecek olan Sovyet uçaklarını batıya doğru sürerek daha içeri çekecek bu sırada yere yakın vaziyetten ilerleyen F-4 uçakları Mig'lerin arkasına geçecek ve güneydoğudan yaklaşan bir diğer Mirage grubuyla beraber onları yok edeceklerdi. 101. filodan 4 Mirage Rephidim hava üssünde scramble durumunda bekleyecekti.
İşi şansa bırakmak istemeyen İsrail hava kuvvetleri generali Motti Hod, görev için en filo komutanları arasından en elit pilotları kendi seçti. Bunlardan bazıları, 119. filoya önderlik eden ve 5 Kill-Mark'lı Amos Amir, kendisine eşilik edecek Asher Shin, Avraham Salmon ve Avi Glad idi. 117. filo komutanı ve 3 Kill- Mark'lı Uri Even Nir ve ona eşlik edecek Itamar Neuner, 7 şer Kill-Mark'lı Yehuda Koren ve Kobi Rihcter, 8 Kill-Mark'lı Iftach spector ve ona eşlik eden Michael Tzuk, 5 Kill-Mark'lı Israel Baharav da bu önemli göreve katılacak bilekli pilotların aralarındaydı.
Bugün 50 yıl önce, 30 Temmuz 1970 tarihinde 69 ve 201. filodan F-4'ler, 110, 113,105, 102 ve116. filolardan A-4 Skyhawk uçakları ve 119. filodan Mirage uçakları kalkışlarını yaptı. O gün hava sakin ve güneşliydi.
Harekat saat 14:00'da 2 F-4 uçağının Mısır hava savunma sistemine yaptığı atışlarla başladı. 119. filodan Amos Amir ve beraberindeki 4 Mirage uçağı Süveyş kanalından alçak geçiş yapmış ardından 35.000 feet'e tırmanarak Mig'lerin dikkatini çekmişti. 11 dakika sonra Sovyet pilotları Mig'leri ile havalanmaya başladı. Kawm Ushim üssünden ilk olarak Yüzbaşı kamanev liderliğindeki 4 Mig-21 havalandı. Onların ardı sıra Beni-Süef üssünden yüzbaşı yankenko ve yüzbaşı saranin tarafından komuta edilen 4'lü kol uçuşu ile 8 Mig daha havalandı ama ikinci koldan bir Mig motor sorunu yüzünden üsse geri döndü. Kawm Ushim ve Al-Katamiyah üslerinden 12 Mig daha destek için kalkış  yaptı.  

İsrail Hava kuvvetlerine ait Mirage.
İsrail hava kuvvetlerine ait Mirage

Dörtlü kol uçuşundaki ilk Sovyet Mig'leri keşif uçuşu yaptıkları sandıkları Mirage'ları, diğer kol ise bombardıman görevinde olan Skyhawk uçaklarını takibe başladı. Amon Amir planda değişiklik yaparak bir anda 270 dereceye dönerek kendilerinden 20 km uzaklıkta olan Mig'lerle burun buruna geldi. Bu esnada alçak irtifada seyreden F-4'ler Mig'leri karşılarında görünce bir it dalaşı kaçınılmaz oldu. Kol uçuşu formasyonundaki Mirage'lar birbirlerinden ayrılarak Mig'lerin arasına girdi ve hava muharebesi Asher Sin'in bir Mig'i gözüne kestirip attığı Sidewinder füzesinin Mig'e isabet edip düşürmesiyle başladı. Mig pilotu yüzbaşı yevgeny yakovlev uçaktan atlamayı başarsa dahi öldü. Birkaç saniye sonra bir diğer Mirage attığı füze ile bir Mig daha vurdu, Mig 30.000 feet irtifadan bir alev topu gibi düştü. Sovyet pilot atlamayı başardı ancak 10.000 feet'de açılması gereken paraşüt erken açılmıştı bu nedenle soğuk havayla bir süre boğuştu lakin kurtuldu.
Snir, kuyruğundaki bir Mig'i tespit edemedi ve AA-2 füzesiyle nozzle'dan vuruldu. Snir, daha fazla mücadeleye devam edemeyeceği için Rephidime geri döndü. Yüzbaşı Ivlev yakıt yetersizliği nedeniyle geri dönmek zorunda kalsa da bir F-4 uçağına isabetsiz atış yapmaktan çekinmedi.
Hava muharebesinin devam ettiği sırada İsrail'in yedek güç olarak tuttuğu ve yere yakın irtifada seyreden 117. filoya ait 4 mirage, Itamar Neuner'in jetinin motor arızası vermesi nedeniyle devreye girdi. Bu sırada üslerde konuşlu uçaklar da havalandı. 101. filodan Iftach Spector ve Michael Tzuk yerlerini almak için havalandılar ancak Tzuk, Spector'un görüşünden çıkınca üsse geri dönmesini emretti; Spector tek başına muharebeye katılacaktı.


İsrail hava kuvvetlerine ait F-4 Phantom


İkili kol halinde uçan F-4 jetleri, çok büyük tehdit oluşturmayan bu sovyet Mig'lerine karşı ayrılmaya karar verdiler. Bin-Rahibe ve Sella ikili kolda uçarken ayrıldılar ve kendi avlarını aramaya başladılar. Sella bşr Mig'i gözüne kestirdi ancak füze atacak konuma gelemedi. Mig ona doğru döndü ve burun buruna geldiler. Sella, uçağının burnunu kadırıp tam geriye dönüş yaparak Mig'in arkasına geçmeyi başardı. Mig pilotu 15.000 ft yükseklikten 700 ft irtifaya dik bir iniş yaptı ve bu hareketi ne kadar deneyimsiz olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Sella, bir sidewinder füzesini atmaktan çekinmedi ve bir füze ateşledi ve onu kuyruğundan vurdu lakin Mig halen süzülerek bulutların arasından çıktı. Sella bir füze daha attı ancak artık Mig düşmekteydi. Son atılan füze de Mig'e isabet edince dehşetli bir patlama oldu, pilot yüzbaşı georgy syrkin yanarak hayatını kaybetti.
Muharebede henüz iki dakika geçmiş olmasına rağmen iki tarafın uçaklarının yakıtları kritik seviyeye gelmişti. Avihu bin-Hun, 1000-2000 ft irtifada uçan bir Mig'in, Koren ve Richter'in uçurduğu F-4'ün kuyruğunda buldu. Ayibu bin -Hun bir shafrir-2 füzesi ateşlese de bu etkili olmadı. Bu sırada Koren kurtulup Mig'i top atışı menziline almaya çalışıyordu lakin füzelerini önceden yakıt tanklarıyla beraber atmıştı. Koren'in atış yapamayacağını bilen Avihu bin-Hun bir sparrow füzesi ateşledi ve Sovyet pilot Kamanev'i vurdu.Muharebe alanından kaçmaya çalışan bir Mig, Mirage pilotu Avraham Salmon tarafından kovalanıyordu. Salmon bir füze ateşledi lakin keskin manevralar yapan Mig kurtuldu. 101. filodan Spector durumu gördü ve tüm mühimmatı bitinceye kadar topunu ateşledi. Spector yakıt ve mühimmat yetersizliğinden hemen dönmek zorunda kaldı bu nedenle vladimir zhuravlev'i düşürdüğünü göremedi. Birkaç yıl sonra Zhuravlev'in uçağının düştüğü ve kendisinin öldüğü öğrenildi. Son Mig Spector tarafından vurulmuştu.
Muharebe 3. dakikanın sonunda bitmişti, göz açıp kapatılacak kadar olan bu süre jetler için bir gün kadar uzundu.
İsrail'liler düşürdükleri uçakların Mısır'a ait olduğunu iddia etse de Mısır bunu reddetti. Mig pilotlarını  gerçek kimlikleri olaydan günler sonra açıklandı. 1970'in sonlarında Mısır'daki sovyet mevcudiyeti başbakan Meir tarafından doğrulandı. 1972'de Mısır basının 30 Temmuz 1970 tarihinde 5 Sovyet uçağının kaybolduğunu açıkladı. Bunu Camp David anlaşması sırasında Mısır başkanı Sadat da İsrail topraklarında onayladı.
Sovyetler yeni bir birimi Mısır'a gönderdi lakin Rimon 20 harekatı İsral'e moral vermekten başka büyük bir değişiklik yaratmadı. Ayriyeten Sovyet pilotlarının hayati derecedeki bu eğitimsizliği ortaya çıkmış ve yeni eğitimler ile Sovyetler pilotlarının bu eksikliklerini tamamlamaları sağlanmıştır. İleri ki günlerde bir F-4 uçağının daha sa-3 füzesi ile vurulması tansiyonu yükseltti. Ancak iki tarafta olayları daha fazla değiştiremeyeceğini ve çatışmanın bir anlamı olmayacağını biliyordu. ABD ve Sovyetlerin arasındaki kriz 7 Ağustos 1970 tarihinde imzalanan anlaşma ile daha da büyümeden bitmiş oldu.


3 Yorumlar

  1. Sovyet pilotlarının 2. Dünya Savaşındaki yetersizliklerini biliyordum ancak 1970'lerde dünyanın 2 büyük süper gücünden biri olan sscb'nin sınırdışı operasyonda bu kadar net bir şekilde eğitimsizliğinin ortaya çıkması bir hayli ilginç.Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler :) Sovyetlerin daha sonra Rusya'nın hava savunma sistemlerine ağırlık vermesine şaşmamak gerekir. Elbette teknolojik üstünlük bakımından İsrail dolayısıyla batı üstün olsa dahi eski Sovyet uçaklarının eğitimli ve tecrübeli pilotların elinde ölüm makinesine dönüştüğü de unutulmamalı.

      Sil
  2. Uzun bir süredir severek takip ediyorum, buradaki yazıları okumak benim için çok büyük bir keyif ve aydınlanma. Üyelik olmadan yorum yapılabildiğini şu an öğrendim. Ayırdığınız zaman ve harcadığınız emek için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil