Savaş tarih boyunca yenilmiş veya işgal edilmiş
devletlerden arta kalan askeri unsurların ne olacağı ile ilgili sorular veya
sorunlar galip ülkeleri hep düşündürmüştür. Bahsi geçen bu konuda tarih boyunca
birçok örnekte mevcuttur. Kimi devlet bu askeri unsurları bünyesine katarken,
kimisi de silahlarını bıraktırarak dağıtmayı seçmiştir. Bu konuda en ilginç
örneklerden biriside 2. Dünya savaşında Nazi Almanyası tarafından işgal edilmiş
Fransa’nın askeri unsurunun bir kısmını oluşturan donanmasının ne olacağı ile
ilgili yaşanan olaylardır. İşgal sonrası Fransız Donanması’nın durumu hem Almanlar
hem de İngilizler için ciddi bir sorun yaratmaktaydı. İşgalci olan Almanlar ile
Almanların işgaline kadar Fransızlarla müttefik olan İngilizlerin, Fransız
Donanmasıyla ilgili görüş, plan ve sonuçlarını sizlerle bu meyanda paylaşmak
istiyorum.
|
Operation Sichelschnittn (Orak Operasyonu) |
10 Mayıs 1940 sabahı Alman Hava
İndirme Birliklerinin, Lahey ve Rotterdam’daki bazı tesislere baskını ile
başlayan Operation Sichelschnittn (Orak Operasyonu) Hollanda, Belçika
ve Fransa’nın işgal edilmesiyle sonuçlanmış ve 22 Haziran 1940 tarihinde
imzalanan ‘’Fransa Anlaşmasıyla’’ yukarıda ismi zikredilen bu operasyon
sonuçlanmıştır. Almanya'nın Fransa'yı mağlup ederek Kuzey Fransa’yı işgal
etmesinden sonra Güney Fransa'nın Vichy kentinde Almanya'nın kuklası olan bir
devlet kuruldu (Vichy Hükümeti / Temmuz 1940 – Eylül 1944). Kurulan bu devletin
başkanlığına ise Birinci Dünya Savaşı'nın Fransız kahramanlarından Mareşal
Philippe Pétain getirilmişti. Vichy hükümetinin yetki alanı Fransa’nın güney
bölgesi ve Fransız sömürgelerini kapsamaktaydı. Yapılan anlaşmaya göre Fransa’ya
ait silahlı kuvvetler dağıtılacak ve silahları Almanlara teslim edilecekti.
Deniz kuvvetleri ise silahtan arındırılarak Almanya ve İtalya’nın gözetiminde
tutulacaktı ve her iki ülke de bu silahları herhangi bir çatışmada
kullanmayacaktı. Fransa’nın çöküşü ve Vichy Hükümeti’nin kurulması müttefik
kuvvetleri güvencesiz bir duruma sokmuştu. Vichy Hükümeti’nin başında bulunduğu
Fransızlar savaş karşıtı değildi ve Nazi Almanya’sının da ağır etkisindeydiler.
İlerleyen dönemde Kuzey Afrika’daki engin Fransız Sömürgeleri ve bu sömürgeleri
koruyan Fransız Filosu Hitler ve müttefikler için ayrı ayrı ele alınması
gereken kritik bir konu haline geldi.
|
Mareşal Philippe Pétain |
|
Vichy Hükümeti / Temmuz 1940 – Eylül 1944 |
Müttefikler, aralarında Charles De
Gaulle tarafından yönetilen Fransızlarla birlikte, Fransız filosuna erişim
sağlayarak kendi saflarına çekmek istedi. Ancak Alman koruması altında faaliyet
gösteren Vichy Hükümeti bu teşebbüsün önüne geçerek donanmayı kendi kontrolleri
altında tutmayı başardı. Fransız filosu az savaş görmüş ve sağlamdı; filonun yaklaşık
yüzde 40'lık kısmı Marsilya yakınlarındaki Toulon'daki askeri üsse
konuşlanmıştı. Almanların işgali sırasında Fransızlar tarafından Cezayir'deki
Mers El Kebir limanına iki modern muharebe gemisi Dunkerque ve Strasbourg’un
yanında Provence ve Bretagne ile Mogador gibi modern
destroyerlerin arasında bulunduğu on üç destroyer, deniz uçağı gemisi Commandant
Teste ve dört denizaltı kaçırılmıştı.
|
Mers El Kebir Limanına Demirlemiş Fransız Zırhlıları |
|
Dunkerque |
|
Provence |
|
Bretagne |
|
Mogador |
|
Commandant Teste |
Ayrıca Senegal’in Dakar limanında tamamlanmak üzere olan Richelieu
zırhlısı ve Fas’ın Kazablanka limanında %80’lik kısmı tamamlanmış Jean
Bart zırhlısı bulunmaktaydı.
|
Richelieu |
|
Jean Bart |
Mısır’ın İskenderiye limanında Dreadnought dönemi zırhlı Lorraine
ile iki modern savaş kruvazörü ve iki hafif kruvazör bulunmaktaydı. İngiltere’nin Plymouth ve Portsmouth limanlarında Surcouf’unda
(o dönemde dünyanın en büyük denizaltısıydı) aralarında bulunduğu dört
denizaltı, Dreadnought dönemi zırhlılar Courbet sınıfı Paris ile Courbet,
destroyerler Triomphant ve Léopard ile birlikte sekiz torpido
botu bulunmaktaydı.
|
Lorraine |
|
Surcouf (Dönemin en büyük Denizaltısı) |
|
Paris |
|
Courbet |
|
Triomphant |
Almanların bu gemileri zorla ya da Fransız işbirliği
ile ele geçirmeleri halinde, İngiliz Kraliyet Donanması'na rakip olabilecek
güçlü bir donanmaya sahip olacakları aşikardı. Dolayısıyla birleşik Fransız, İtalyan
ve Alman filosu tüm Akdeniz’e hâkim olabilir ve İngilizlerin Afrika’daki sömürgelerini
rahatlıkla ele geçirebilirdi. Churchill'in kâbusu, filonun Almanlar tarafından
ele geçirilerek kendilerine karşı kullanılma olasılığıydı.
Alman donanmasındaki subaylar ve Mussolini, Churchill’in kabusunu
gerçek kılmak için lobi yaparken, Hitler daha sofistike bir hesap
içerisindeydi. Hitler Almanların Fransız filosunu ele geçirmeye çalışması
durumunda, Fransız filosunun İngiltere’ye katılarak kendilerine karşı kullanılmasından
korkuyordu. Bu nedenle Hitler ile Mussolini arasında 18 Haziran’da Münih'te
yapılan toplantıda Mussolini’nin, Fransız filosunun kontrolünü ele geçirme
talebi Hitler tarafından reddedilmiştir. Hitler İngilizlere katılması muhtemel Fransız
Donanmasındaki destroyerlerin Atlantik’teki Alman Denizaltılarına karşı askeri
dengeyi Almanlar aleyhinde değiştireceğine inanmaktaydı. Böylece hem Churchill
hem de Hitler, Fransız filosunu potansiyel yararından çok bir tehdit olarak
görmekteydiler.
|
François Darlan |
Vichy Hükümeti’nin ise donanma konusunda kendi hesabı
vardı. Devlet başkanı Philippe Pétain başkanlığındaki üst düzey Fransız yetkililer,
Fransız filosunun Birleşik Krallığa katılma tehdidinin, Almanlar üzerinde baskı
oluşturacağını; dolayısıyla Almanları Güney Fransa ve Fransız sömürgelerinden
uzak tutacağını tahmin ediyorlardı. Donanma komutanı François Darlan, Almanların
Fransa’yı işgali sırasında Atlantik Filosunu Toulon'a taşımış ve Brest’te bulunan
deniz üslerini tahrip etmişti. Ayrıca Darlan arasının iyi olduğu İngilizlere yolladığı
gizli mesajlarda Almanlarla kesinlikle işbirliği yapılmayacağı ve Almanlar gemilere
el koymaya kalktığı takdirde buna izin verilmeyeceğini bildirmiştir. Darlan
gemilere el konulması ihtimaline karşı donanmaya gizli bir emir yayınlayarak
personelin gemi ambarlarında kendisini batırmak için patlayıcı bulundurması
emrini vermiştir. Lord Dudley Pound ile general Charles De Gaulle
arasında yapılan görüşmede Charles De Gaulle, İngiliz Lorduna Fransız Donanma
Komutanı’nın ciddi olduğunu belirtmiş ve “Darlan filonun komutanıdır ve
feodal bir komutan filosunu asla teslim etmez. ” şeklinde sözler sarf
etmişti. Darlan ise bu kibar ama ısrarlı diplomatik istek ve önerileri “ölmekte
olan bir devleti ziyaret eden mirasçılar” olarak değerlendirmişti.
|
Lord Dudley Pound |
Fransız komutanın verdiği güvencelere rağmen, İngilizler ve
Churchill İmparatorluğun güvenliğini bir insanın sözüne bağlamanın yanlış
olduğunu düşünüyorlardı. İngilizler, kıyı topçusu tarafından iyi korunan Toulon'daki
filo hakkında çok az şey yapabileceklerinin farkındaydı. Bunun üzerine Fransız sömürgelerinde
bulunan donanma ile ilgili ne yapılabileceğini değerlendirmeye aldılar.
Churchill, Mers El-Kebir'de bulunan Dunkerque ve Strasbourg ile iki modern
savaş gemisi, Richelieu ve Jean Bart hakkında endişeliydi. Çünkü hepsi Alman eşdeğerlerine
üstün idi ve Almanların eninde sonunda bu üstün savaş makinelerini ele geçirmek
isteyeceğini düşünüyordu. Ancak o dönemde Alman yöneticilerde Churchill ile
aynı düşüncedeydi ve bir şekilde İngilizlerin bu savaş gücüne müdahale edeceğini
veya ele geçirmeye çalışacağını düşünmekteydi.
İngiltere donanma yetkilileri başlangıçta Fransızların
Kuzey Afrika Filosuna saldırılmasına şiddetle karşı çıkmıştı. Bunun yerine Fransız
filosunun ikna edilerek Fransız Karayiplerine silahlarından
arındırılarak gönderilmesi düşüncesindeydiler. Donanma yetkililerinin olası
saldırıyla ilgili iki kaygısı vardı. Bunlardan birincisi düzenlenecek askeri
bir operasyon en modern Fransız gemilerini batıramayabilir ve muhtemel İngiliz kayıplarına
neden olabilirdi. İkincisi ise saldırıdan sonra Fransa’nın muhtemel bir
misilleme yapacak olmasıydı. Ancak en kötüsü, İngiltere’nin denizaltı filosu
dâhil Fransa ile bir deniz savaşında kendini bulma ihtimaliydi. Siyasi
olarak, sadakatleri hala belirsiz olan Fransız Sömürge İmparatorluğunda bulunan
askeri unsurların böyle bir saldırı karşısında, De Gaulle’nin Özgür Fransız
Kuvvetleri'nden daha çok Vichy Hükümetiyle yan yana hareket etmeleri de
muhtemeldi. Ancak, İngiliz makamları ve üst düzey deniz görevlileri, Fransızların
güvenilmez olduklarını değerlendirerek, Churchill’in görüşlerine katılmak
zorunda kaldılar. İngilizler, Kuzey Afrika Filosunun bir gece demir alarak ertesi
sabah Toulon'daki filoya katılmasını ve Almanların emrine girmesini riske
edemeyecekleri düşüncesindeydiler. İngiliz Donanması, Kuzey Amerika'dan temin
edilen gıda ve silah yardımlarını taşıyan konvoylarını korumakla meşguldü.
Ayrıca Birleşik Krallıkta beklenen Alman işgali için mümkün olan her
gemiye ihtiyaç duyulmaktaydı ve sürekli olarak sömürgelerde konuşlu Fransız
Filosunu izleme kabiliyetine sahip değillerdi. Bunun üzerine 1. Deniz Lordu
Dudley Pound donanma stratejistlerine Fransa’nın, Kuzey Afrika’da bulunan
filosuyla ilgili bir harekât planı hazırlanması konusunda talimat verdi. Planların
hazırlanmasını müteakip Lord Dudley’e sunularak onay alındı.
|
Koramiral Sir James Somerville |
Amiral Darlan'ın Fransız gemilerinin Almanların eline
geçmeyeceği yönündeki güvencesine rağmen, İngiliz savaş kabinesi 27 Haziran’da
toplanarak Kraliyet Donanmasının Kuzey Afrika, Mısır ve İngiltere limanlarındaki
tüm Fransız savaş gemilerini ele geçirmesi veya yok etmesi kararı alındı ve Lord
Dudley’in planını devreye soktu. Yapılacak bu askeri harekâta Operation
Catapult (Mancınık Operasyonu) ismi verildi ve kurulacak yeni
operasyon gücünün başına Koramiral Sir James Somerville'in getirilmesine
karar verildi. Aynı gün Birinci Deniz Lordu Dudley Pound, elli sekiz yaşındaki Koramiral
James Somerville'e Mers El-Kebir'deki Fransız filosunu etkisiz hale getirecek Force
H'yi (Görev Gücü H) yöneteceğini tebliğ etti. Zeki, enerjik ve
yetenekli olan Somerville, askerleri tarafından sevilen bir komutandı ve Fransız
meslektaşları tarafından da saygı görmekteydi. Oluşturulan bu deniz gücünün ilk
görevi Fransız Donanmasını ikna ederek İngiltere’ye götürmek ve gemileri Kraliyet
Donanması komutasında Almanlara karşı savaşmasını sağlamaktı. Ancak Fransızların
bu teklifi kabul etmemesi durumunda görev gücüne Fransız filosunu yok etmesi
emredilmişti. Bu görev kendisine tebliğ edildiğinde Amiral Somerville’in değerlendirmesi,
Fransızların son dakikada bile olsa İngilizlerin taleplerini karşılayacağı
yönündeydi. Bu görev gücünde modern zırhlılar HMS Hood, Queen Elizabeth
Sınıfı HMS Valiant, Revenge Sınıfı HMS Resolution, uçak gemisi HMS
Ark Royal, hafif kruvazörler HMS Arethusa, HMS Enterprise ve
11 destroyer bulunmaktaydı.
|
HMS Hood |
|
HMS Valiant |
|
HMS Resolution |
|
HMS Ark Royal |
|
HMS Enterprise |
2 Temmuz'da, hazırlıklarını tamamlayan Force
H (Görev Gücü H) görevini icra etmek için Cebelitarık’tan ayrılarak Mers El
Kebir’e doğru yol almaya başladı. Filo limandan ayrıldıktan sonra Donanma
Komutanlığı Somerville'e şu mesajı yolladı:
“Bir İngiliz Amiral için karşı karşıya olunan en nahoş
ve zor görevlerden biri ile sınanmaktasınız. Görevinizi kararlılıkla
gerçekleştireceğinize inanıyor ve size güveniyoruz.”
Görev gücü Mers El-Kebir limanına 3 Temmuz'da saat 7:00'de
ulaştı. Görev gücü Mers El Kebir’e ulaştığı sırada Fransız filosunun başın Amiral
Marcel Bruno Gensoul bulunmaktaydı. Amiral James Somerville ültimatomu Amiral
Marcel Bruno Gensoul’a sunmak için HMS Ark Royal'in Fransızca konuşan komutanı Kaptan
Cedric Holland’ı seçti. Cedric Holland, İngiliz destroyeri HMS Foxhound
ile liman girişine yaklaştı. Gensoul, ziyaretin amacını bildiği için, Holland ile
görüşmeyi reddetti ve Foxhound'un liman girişinden ayrılmasını istedi. Ancak
holland çekilme emrini dinlemeyerek Gensoul’ün amiral gemisi Dunkerque’e doğru
yol almaya devam etti. Holland saat 9:05’ de Dunkerque’e ulaştı.
Dunkerque’de İngiliz Komutanı Gensoul’un yardımcısı Bernard Dufy karşıladı
ve filo komutanının yanına götürdü.
|
Amiral Marcel Bruno Gensoul |
|
Kaptan Cedric Holland |
|
HMS Foxhound |
Holland filo komutanı Gensoul’e İngiliz Hükümeti’nin
ültimatom yazısını iletti. Gensoul’un eline ulaşan ültimatom özetle şu şekildeydi:
1- İngiltere Kraliyet
Donanmasına katılın ve Almanlar ile İtalyanlara karşı beraber mücadele edelim.
Eğer askerlerinizin bizimle beraber savaşmasını istemiyorsanız gemiler minimum
personelle İngiltere limanlarına yol alsın ve gemilerin limana yanaşmasından
sonra geri kalan personeli güvenli şekilde ülkelerine yollayalım. Gemileriniz
savaş bitiminde Fransa’ya geri teslim edilecek veya gemilerin hasar görmesi
durumunda ülkenize tazminat ödenecektir.
2- Gemilerinizi Alman veya İtalyanlara karşı kullanmak istemez
iseniz filomuzla birlikte minimum personelle ve silahlarınızdan arındırılmış
olarak Karayiplerdeki Martinique Adalarına götürülsün ve bu limanda Amerika
Birleşik Devletleri'ne emanet edilsin. Savaşın bitimine kadar emniyette kalacak
gemiler savaş sonunda Fransa’ya teslim edilecektir.
3- Son olarak, yukarıdaki seçenekleri kabul etmemeniz
durumunda, majestelerinin hükümetinden, gemilerinizin Alman veya İtalyanların eline
düşmesini önlemek için gerekli olan her türlü gücü kullanma emrini aldım.
Ültimatom eline ulaşan Gensoul zaman kazanmak için üst
makamlardan onay gelmeden teslim olamayacağını iletmesi ile gergin bir bekleyiş
başlamış oldu. Gensoul’ün zaman kazanmak için ültimatomdan sonraki gelişmeleri daha
detaylı inceleyerek, saldırı anına kadar olan süreci saat saat aktarmakta fayda
var.
Saat : 12:30 – İki filo arasında
müzakereler sürerken Amiral Somerville’in emriyle Fransız filosunun limandan
çıkışını engellemek için Fairey Swordfish ve Blackburn B-24 Skua
uçakları liman girişine manyetik mayın bırakmaya başladılar. Bu sırada Fransız Curtiss
H75-C1 Hawk uçakları önleme uçuşuna başlamış ve bir Skua uçağı ile çatışma
yaşamışlardır. Skua uçağı vurularak düşmüş ve içindeki İngiliz personel
ölmüştür. Bu çatışmada ölen askeri personel İngilizlerin tüm çatışma boyunca
tek kaybı olarak kayıtlara geçmiştir.
|
Fairey Swordfish |
|
Blackburn B-24 Skua |
|
Curtiss H75-C1 Hawk |
Saat : 14:19 - Somerville, Fransız
Amiral Gensoul'a yolladığı mesajla ültimatomu kabul etmemeleri durumunda saat 15:00'da
güç kullanmak durumunda kalacaklarını bildirdi.
Saat : 14:30 - Gensoul, İngiliz filosuna
Cedric Holland ile müzakere edeceğini ve o şekilde karar vereceğini bildirdi.
Ayrıca verilen ültimatom ile ilgili Amiral Gensoul Donanma Komutanı François
Darlan’a bu saate kadar bilgi vermemiştir. Fransız Amiral Donanma Komutanlığına
mesaj çekerek yardım talebinde bulunmuştur.
Saat : 16:15 – Amiral Gensoul,
Dunkerque’un kaptan köşkünde Cedric Holland ile görüştü ve Donanma Komutanı
Darlan tarafından 27 haziran’da gönderilen emri kendisine gösterdi. Bu
emirde Almanların herhangi bir şekilde gemilere el koymaya kalkması durumunda
gemilerin patlayıcı yerleştirilerek batırılması bildirilmişti. Ancak Holland bu
konuda ikna olmadığını belirtti.
Saat : 17:12 – Somerville,
Fransızların kendisini daha fazla oyaladıkları takdirde, Fransız filosunun
yardıma geleceğini düşünüyordu. Gensoul'a ültimatomun saat 17: 30'a
kadar kabul edilmemesi halinde İngilizlerin ateş açacağını bildirildi. GENSOUL ise
mesajı sessizce okuduktan sonra Cedric Holland ile vedalaşarak gemisini terk
etmesini istemiştir.
Saat : 17:54 – Amiral Sommerville’e
Donanma Komutanlığından gelen acil mesajda ‘’Settle matters quickly’’ (meseleyi
derhal halledin) yazmaktaydı.
|
|
Bunun üzerine İngiliz görev gücüne bağlı
savaş gemileri gerekli manevraları yaparak, yoğun bir broadside salvo atışı ile
limanda demirli Fransız gemilerinin üzerine mermi yağdırmaya başladı. Dar
limanın içine yerleştirilmiş olan Fransız gemileri, tüm silahlarını İngilizlere
karşı yönlendiremedikleri için ciddi şekilde dezavantajlıydılar. Bu saldırıda Gensoul’un
amiral gemisi Dunkerque’e HMS Hood tarafından 15 inch (381 mm) toplarla
arka arkaya 4 atış yapılmış ve gemiye ciddi zarar vermişti. Bunun üzerine gemi
mürettebatı Dunkerque’u liman içerisindeki ’’Saint André’’ bölgesine
doğru hareket ettirmiş ve karaya oturttu. Dunkerque zırhlısı ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak isteyenler şu yazıyı inceleyebilirler. (bkz. Dunkerque Sınıfı Muharebe gemileri) Dunkerque’un yanında bulunan Provence
zırhlısı arkasından aldığı hasarlar üzerine yine mürettebatı tarafından karaya
oturtulmak üzere ‘’Roseville’’ bölgesine hareket ettirilmiştir.
Provence’in yanında bulunan Strasbourg zırhlısı ‘’Fort Santon’’
bölgesinde demirli ve aralarında Mogador’unda bulunduğu 5 destroyerle birlikte
demir alarak hareket etti. Mogador liman ağzına ulaşamadan ciddi hasar almış ve kaptanı tarafından ‘’Saint Clotilde’’ açıklarında karaya oturtuldu. Strasbourg ve geri kalan 4 destroyer ise ciddi hasar almadan ve İngilizler tarafından döşenen mayınlara çarpmadan liman ağzından çıkış yaparak kaçmaya başladı.
|
Saldırı sırasında liman ağzına hareket eden Strasbourg'un resmi |
|
Hasar almış şekilde Saint Clotilde Bölgesinde karaya oturtulmuş olan Mogador Destroyeri |
Strasbourg’un
yanında demirli olan Bretagne zırhlısı, İngilizlerin üçüncü salvosu sırasında, arka
taretlerine gelen bir mermiyle patladı ve birkaç isabet daha aldıktan sonra ters
dönerek battı. Bu saldırı sırasında Bretagne zırhlısında bulunan mürettebattan 977
tanesi öldü. Deniz uçağı gemisi Commandante Teste’de yapılan saldırıda hasar
gördü. Ancak yüzebilir konumda kaldı. Bu salvolar sırasında Fransız gemileri
tamamen devre dışı bırakıldı. Ancak kıyı bataryaları silahlarını ateşlemeye
devam etti.
|
Arka Taretine isabet alan Bretagne Zırhlısının batmadan önceki son resmi |
|
Ters dönerek batan Bretagne Zırhlısının saldırı sonrası resmi |
Bu hengâmeden kaçmayı başaran Strasbourg ve dört destroyere
HMS Ark Royal’den kalkan Fairey Swordfish torpido bombardıman uçakları ile
saldırı yapıldı. Ancak Strasbourg’un hava savunma silahları tarafından vurulan
iki uçağın düşmesiyle saldırı başarısız oldu. Düşen uçaklardaki askerler ise HMS
Wrestler destroyeri tarafından kurtarıldı. Saat 18:43’de İngiliz savaş
gemileri Mers El Kebir'den kaçan Fransız gemilerini kovalamak için uzaklaşmaya
başladılar, ancak Sommerville’in yönettiği görev gücü içerisinde Strasbourg zırhlısına
yetişebilecek tek gemi HMS Hood olduğu için harekat saat 20:20’de Amiral
Sommerville tarafından durduruldu. Saat 20:55’ te, bir başka torpido uçak
saldırısı Fransız gemilerine yöneltildi. Ancak gemiler hasar görmeden yoluna
devam etti. Saldırıdan kurtulan bu beş Fransız gemisi 4 Temmuz'da Toulon
limanına ulaşmıştır. bu operasyon esnasında Fransız gemilerinin manevralarını ve İngilizlerin mayın döşediği bölgeleri linkini vereceğim harita üzerinden inceleyebilirsiniz. (LİNK)
|
HMS Wrestler |
İngilizler 3 Temmuz gecesi saldırıyı tamamlayarak
geri çekildi. Ertesi günlerde Fransızların beyanatları üzerine İngilizler hasar
verdikleri gemilerin yüzer durumda ve sağlam olduğunu düşünerek yeni bir
harekat planı hazırladılar. Bu harekatta ana hedefler Dunkerque ve Provence gemileri
olacaktı. Harekat 6 Temmuz günü şafak vakti HMS Ark Royal’den kalkan Fairey
Swordfish uçakları ile gerçekleştirildi. Bu saldırıda Dunkerque en az bir torpido
tarafından vuruldu. Bu saldırıda 154 kişi öldü ve 8 kişi
yaralandı. Ayrıca Dunkerque’ün yanında demirlemiş olan devriye botu Terre-Neuve’ye
isabet eden torpido teknede depolanmış derinlik bombalarının infilak etmesine
neden olmuş ve 8 kişinin ölümüne sebep olmuştu. Devriye botunda bulunan
derinlik bombalarının patlaması sonucu Dunkerque’de de ciddi hasar meydana
gelmişti. Provence zırhlısına yapılan akınlarda ise gemiye 2 torpido isabet
etti ve yan yatmasına neden oldu.
İngilizlerin Mers El Kebir’e yaptığı saldırı neticesinde;
toplamda 1.297 Fransız denizci öldürüldü ve 350 kişi yaralandı.
Fransızlar tarafından karaya oturtulan Dunkerque, Provence ve Mogador saldırıdan
sonra geçici olarak onarıldı ve Güney Fransa'da bulunan Toulon limanındaki kuru
havuzlara daha detaylı onarımlar için götürüldü.
|
Amiral René Émile Godfroy |
Mers El Kebir’de ki saldırının yapıldığı gün İskenderiye'deki
Fransız gemileri, Amiral René Émile Godfroy'un komutası altındaydı. Mers
El Kebir’de verilen ültimatomun aynısı Fransız Komutana 3 Temmuz'da Amiral
Andrew Cunningham tarafından verildi. Godfroy, verilen ültimatomu 7 Temmuz’da
şartlı olarak kabul etti. Bu filo 1943'e kadar İskenderiye'de kaldı ve Özgür
Fransız Donanmasına katılmayı kabul ettikten sonra ayrılmalarına izin verildi.
|
Amiral Andrew Cunningham |
3 Temmuz'da, İngiltere'deki Plymouth ve Portsmouth limanlarında
demirli Fransız gemilerine İngiliz subaylar müdahale etti. İngilizlerin, Fransız
gemilerine çıkışı sırasında bazı Fransız mürettebat işbirliği yaparken bazıları
da direniş gösterdi. Mücadeleler sırasında iki İngiliz subay ve bir Fransız denizci
öldürüldü. İngilizler gemilerdeki kontrolü sağladıktan sonra, gemilerdeki bazı
mürettebat Özgür Fransız güçlerine katılırken; İngiliz ve Özgür Fransız güçlerine
katılmayı reddeden mürettebat ise Fransa'ya geri gönderildi.
|
Dışişleri Bakanı Paul Baudouin |
Saldırıdan sonra beklendiği gibi, Vichy Hükümeti ile Birleşik
Krallık arasındaki ilişkiler şiddetli şekilde gerildi. Vichy Hükümeti gerekli
tedbir ve misillemeler ile ilgili hazırlıklara başladı ve İngiltere ile olan
bütün ilişkileri kesti. Operasyondan sonra, filo komutanı Amiral Darlan
Fransız filosuna emir vererek mümkün olan her yerde İngiliz donanmasına
saldırılmasını emretti. Ancak, Pétain ve Dışişleri Bakanı Paul Baudouin, ertesi
gün Darlan’ın emrini iptal ettiler. Baudouin, "Filomuza saldırı ayrı
bir şey, savaş başka bir şey," diyerek Darlan’ı ikna etti. Yine de Fransız
gemilerine yapılan el koyma ve saldırılara misilleme yapan Fransız bombardıman
uçakları İngiliz filosuna Cebelitarık'ta Temmuz ayında birkaç kez ve Eylül'de iki
kez saldırdı. Özgür Fransız ordusunun başında bulunan De Gaulle, Vichy
Hükümetine bağlı filoya karşı askeri harekata destek vermesine rağmen, gereksiz
güç kullanımını ve çok sayıda Fransız’ın ölümünü eleştirmekten geri kalmadı.
|
Dışişleri Bakanı Galeazzo Ciano |
Hitler, İtalya Dışişleri Bakanı Galeazzo Ciano'ya
yaptığı açıklamada; ‘’Son İngiliz saldırısı müttefiklerimiz arasındaki
anlaşmazlığı ortadan kaldıran ve çıkarlarımıza hizmet eden bir eylem olmuştur.’’
şeklinde beyanat vermişti. Almanya, daha sonra ateşkesin öngördüğü gibi, Fransız
filosunu silahsız olarak demirlemesi yerine silahlı bir şekilde kalmalarına izin
verdi. İngiliz saldırısı ve Fransızların düşmanca tepkisi, Hitler'in Fransız
Kuzey Afrika’sını işgal etmek isteyen Mussolini ve Franco'nun başarısız
olacakları konusundaki görüşünü güçlendirdi.
Askeri olarak bakıldığında ise operasyon başarılı olarak addedilebilir.
Bu saldırılarla İngilizler, Fransız filosunun yaklaşık yarısını etkisiz hale
getirmiş ve önemli bir kayıp yaşamamıştı. Öte yandan, Churchill'in en çok
korktuğu dört muharebe gemisinden sadece ikisi hizmet dışı bırakılabilmişti.
Ayrıca donanma yetkililerinin ön gördüğü kötü senaryolardan hiçbirisi
gerçekleşmemiş ve en az kayıpla harekat tamamlanmıştır.
Sonuç olarak;
Operation Catapult iki
düzeyde değerlendirilmelidir. İlk olarak gelecekte yaşanan olaylar göz önüne
alındığında, operasyon trajik bir hataydı. Çünkü Amiral Darlan sözüne sadıktı
ve Alman kuvvetlerinin Kasım 1942'de Toulon'daki gemilere el koymaya
çalıştığında verdiği emir uygulanmış ve Almanlar gemileri ele geçirmeden tüm
gemiler ambarlarındaki bombaları patlatarak batmıştı. Ancak operasyon
sonrasında Amiral Somerville’in eşine yazdığı mektupta belirttiği üzere ‘’ the
truth is my heart wasn’t in it and you’re not allowed a heart in war’’
savaşta duygusallığa yer yoktu ve İngilizler bir kişinin sözüne güvenerek
kendilerini riske atmamayı seçmişlerdi.
İkinci olarak devletlerin güvenliği veya çıkarı söz konusu
olduğunda ülke liderleri müttefiklerine karşı dahi askeri güç kullanmayı göze
alabilmeleridir. Bu olaya başka bir örnek ise 1. Dünya savaşı sırasında
milletimizce az bilinen ve müttefik olan Osmanlı askerleriyle Alman Askerleri arasında
Kafkas Cephesinde yaşanmış çatışma gösterilebilir. (bkz. 1. Dünya Savaşında Türk-Alman Çatışması)
0 Yorumlar