Japon İmparatorluk Donanması'nın Taktiklerini Değiştirten Destroyer: USS Edsall
SMS Emden (LİNK)
ile başlayan, USS William D. Porter (LİNK)
ve USS Houston (LİNK) ile devam eden
kruvazör ve destroyer hikâyelerimize bir yenisini daha ekleme vakti geldi. Bu yazıda
konuk edeceğimiz geminin hikâyesi 2. Dünya Savaşı’nın en kritik döneminde tek
başına verdiği mücadele ile tarih sayfalarına adını altın harflerle yazdırmış ve
savaşın sonuna kadar hikâyesi gizli kalmış olan USS Edsall (DD-219)
destroyeri olacak.
USS
Edsall’in hikâyesine geçmeden önce geminin yapım hikâyesine kısaca değinmek
gerekir. USS Edsall’in bağlı bulunduğu Clemson
Sınıfı destroyerler 1. Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında üretimine
başlanmış ve başarılı tasarımlarından dolayı çok miktarda üretilmiştir. Clemson
sınıfı destroyerlerin üretimine 1919 yılında başlanmış ve 1922 yılına kadar
devam edilmiştir. Bu süre zarfında Celmson sınıfı destroyerlerden 156 gemi inşa edilmiştir. Bu üretim
miktarı 2. Dünya Savaşı boyunca 175
adet üretilecek olan Fletcher Sınıfı
destroyerlere kadar Amerikan donanmasında en çok inşa edilen destroyer sınıfı
olarak kayıtlara geçmişti.
Clemson sınıfı destroyerlerden inşa edilen gemilerden
birisi de 219 gövde numaralı USS
Edsall idi. USS Edsall’ın inşasına Amerika’nın Philadelphia şehrinde 15 Eylül 1919 tarihinde başlandı ve
tamamlanmış olan teknesi 29 Temmuz 1920
tarihinde suya indirildi. Suya indirilmesinden 4 ay sonra yani 26 Kasım 1920’de tüm ekipmanları tamamlanarak
göreve başladı. USS Edsall’in bundan sonraki dönemdeki faaliyetleri Türk Kurtuluş Savaşını da içerisine alan bir hikâyeye evriliyor.
Dolmabahçe Önüne Demirlemiş olan Amerikan Destroyerleri (1919) |
Ning Hai Hafif Kruvazörü |
Dolayısıyla karşısında ciddi bir savaş gücü bulunmadığı için Amerika asya filosunda 1941 yılı itibarı ile modern savaş gemisi olarak sadece USS Houston (CA-30) ağır kruvazörü ve USS Boise (CL-47) hafif kruvazörü etrafında konuşlanmış olan Vickes ile Clemson sınıfı destroyerleri bulunduruyordu. Amerikan Asya Filosuna 1940 yılı itibarı ile USS Marblehead (CL-12) eklenerek güçlendirildi. Bu kuvvetin başında ise Amerikan donanmasında her zaman en fazla dört kişi olan 4 yıldızlı Amirallerden biri bulunuyordu. Yani özetle Amerika’nın Asya Filosu aslında en üst düzeyde diplomatik bir ‘’bende burdayım…’’ mesajı veya ‘’gunboat diplomasisi’’ yürüten bir ‘’caydırıcı’’ kuvvet konumundaydı.
Amerikan Asya Filosu 1930 Yılında Manila Limanında |
Ancak bu durum 1941 yılı sonu itibarı ile değişmeye başladı. Çünkü sözde müttefik Japonya’nın Çin’i işgale başlaması sonucu, Amerika Japonya’ya karşı ültimatom ile birlikte ambargo uygulamaya başlaması ile gelişen gerginlik 7 Aralık 1941’de Japonların Pearl Harbor’a saldırması ile Amerika 2. Dünya Savaşı’na girmiş oldu. Burada bir parantez açarak Amerika’nın 2. Dünya savaşına girmesinden sonra Amerikan Asya filosuna bağlı USS Houston ağır kruvazörünün hikâyesi ve Güneydoğu Asya’da yaşananları anlattığımız ‘’Dünya’nın En Kahraman Savaş Gemisi: USS Houston’’ isimli yazımızı okumanızı tavsiye ederim.
HMS Prince Of Wales'in Batmadan Önce 1941 Yılında Singapur Limanında Çekilmiş Son Fotoğrafı |
HMS Repulse 1941 Yılında Singapur Limanında |
Bu
görev gücünün amacı olası bir Japon işgaline karşı caydırıcı kuvvet olması ve
gerekirse Japon donanmasını engellemek üzerineydi. USS Edsall ise aldığı
emriler doğrultusunda bu görev gücünü denizaltılardan gelecek saldırıları
engellemek için Singapur’a gönderilmişti. Ancak USS Edsall bu görev gücüne
katılana kadar HMS Repulse ve HMS Prince Of Wales Malay Deniz Muharebesi neticesinde; 10 Aralık 1941 günü batırıldı. Beklendiği gibi Japonların saldırısı
denizaltından değil havadan gelmişti ve görev gücünü koruyacak herhangi bir
uçak gemisi yoktu.
Malay Deniz Muharebesi Sırasında Japon Bombardıman Uçağından Bombalanan İngiliz Zırhlılarının Çekilmiş Resmi |
USS Edsall görev gücünün Japonlar tarafından batırıldığını
öğrendikten sonra kurtarma çalışmalarına katılmak üzere gemilerin batırıldığı
bölgeye geldi. Aynı dönemde Japon İmparatorluk Donanması Malay Bariyeri olarak bilinen tüm Güneydoğu Asya Adalarını işgale
başladı. (Bkz. 2. Dünya Savaşında Malay Bariyeri’nin Japonlar Tarafından Ele Geçirilmesi)
Bunun üzerine neredeyse hepsi eski olan tüm Amerikan savaş gemileri sivil ve
askeri kişilerle silahları en yakındaki güvenli liman olan Avusturalya’nın Darwin kentine taşımaya başladı. Bu
operasyonlarda USS Edsall önemli görevler aldı. 1942 yılının ilk haftasında gerçekleştirdiği
bir görev esnasında Japon denizaltısı I-124’ü
tespit ederek sualtı bombalarıyla batırdı.
Uçak gemisine eşlik ederek
denizaltı saldırısından korumak için ise daha tamir edilememiş olan USS Edsall ile
USS Whipple (DD-217) görevlendirildi. Ancak 28
Şubat 1942 günü koruma görevini üstlenecek destroyerler ile uçak gemisi
buluştuğu sırada Bali Adası’ndan kalkan
Japon Mitsubishi G4M (BETTY) bombardıman uçakları ufukta görüldü.
2 saat süren bombardıman neticesinde; USS Langley uçak gemisi aldığı
isabetlerden dolayı yanmaya başladı ve geminin boşaltılmasına karar verildi. USS
Edsall ve Uss Whipple destroyerleri düşmanın eline geçmemesi için USS Langley’i
top ve torpido atışlarıyla denizin derinliklerine yolladı. Langley’den
kurtarılan 485 kişilik personel ise
destroyerlere alındı.
Ancak 2 küçük destroyer aldıkları personellerden dolayı
çok fazla yüke maruz kalmış ve bu durum yavaş ilerlemelerine neden olmuştu.
Dolayısıyla olası bir Japon saldırısında manevra kabiliyetleri ve hızlarını
büyük oranda kaybeden bu iki küçük gemi Japonlar için ‘’hedef tahtası’’ olmak
için biçilmiş kaftandı. Bu dezavantajlı durumdan kurtulmak için Amerikan
donanmasına ait petrol tankeri USS Pecos
(AO-6) ile düşmanın gözünden uzakta
buluşarak gemilerindeki Langley’den kurtarılmış tüm personeli petrol tankerine
aktardılar.
Ancak USS Edsall, Langley mürettebatının tamamını petrol gemisine
aldığı yeni emirlerden dolayı aktarmadı. USS Edsall’in aldığı yeni emir uçak
gemisinde görevli pilotları en yakın deniz üssüne bırakmak yönündeydi. Özetle
uçaksız kalan pilotlara yeni uçaklar tahsis edilmek üzere USS Edsall personel
taşıma görevi üstlenecekti. Verilen görevi yerine getirme üzere USS Edsall 29 Şubat 1942 günü diğer gemilerin
yanından ayrılarak görevini icra etmek üzere ufukta kayboldu. Bu tarihten
itibaren USS Edsall’den bir daha haber alınamadı. USS Edsall’in personeli bu
tarihten itibaren hiçbir radyo mesajına yanıt vermedi ve kendilerinden bir daha
asla haber alınamadı. Adeta yer yarılmış içine girmişleri.
İşte bu
görev gücü Endonezya’daki Java Adası’nın Güneyinde devriye görevlerini icra
ederken akşam 17:15’de Tone’nin gözlem
kulesi ufukta bir gemi gördü. Japon görev gücü hemen saldırı formasyonu aldı ve
hafif kruvazör zannettikleri gemiye saat 17:30’da
Chikuma ilk top salvolarını gönderdi. Japonların hedefindeki aslında bir
hafif kruvazör değil; USS Edsall’den başkası değildi. Ama bacalarının fazla
olmasından dolayı onu Omaha Sınıfı hafif
kruvazör sanmışlardı. Açık sularda tek başına ilerleyen bu Amerikan gemisi
Japonların gözünde ideal bir hedef tahtası konumundaydı. Japonların gözünden
hafif kruvazör olarak görülen bu geminin zırhı ve hızının az olmasından dolayı
2-3 atış ile batırılması bekleniyordu.
İlk atışı yapan Chikuma sabırsız
davranmış ve tam 21 km. uzaklıktan
ateş etmeye başlamıştı. 4 kurt kırda tek başına dolaşan koyunu
avlamak için sabırsızlanıyordu. Ancak bu noktadan sonra USS Edsall’ın kaptanı
Tennessee’li Teğmen Joshua James Nix,
Japonlar ve 2. Dünya tarihi için milad olacak günü kendi elleriyle yazmaya
başlayacaktı.
Chikuma
ve Tone atış yapar yapmaz Teğmen Nix gemisini hemen döndürerek sis bastı ve
kaçmaya başladı. Bu kaçış sırasında zikzaklar yapmaya başladı ve düzensiz
şekilde hızını düşürüp arttırarak Japon topçu nişancılarını atışlar konusunda tereddütte
düşürdü. Kısa bir süre sonra Chikuma ve Tone’nin yanına Hiei ve Krishima’da katıldı.
Çaresiz şekilde kaçan bu küçük gemiye 4 Japon devinden onlarca mermi bir yağmur
gibi yağmaya başladı. Ancak Hiei ve Krishima’da Uss Edsall’e 27 km. uzaklıktan ateş açmaya
başlamıştı. Uzaktan yapılan bu atışlara Teğmen Nix toplardan çıkan ışıkları
gözlemleyerek hemen manevra yapıyor ve mermilerin uçuş mesafesi görece uzun
olduğu için rahatlıkla mermilerin gemiye isabet etmesini önlüyordu. Eski ve
dört bacalı bir destroyer olan USS Edsall, Japon donanmasının en modern gemilerini
peşine takmış ve yaramaz bir çocuk edasıyla kaçmaya devam ediyordu. Japonlar ise
bu yaramaz çocuğu bir türlü yakalayamıyorlardı. Ancak daha önce kendi
derinlik bombasından hasar almış olan gemi tamir edilemediği için en fazla 30 knot hız yapabiliyordu. Dolayısıyla Japon
donanmasının en yeni kruvazörleri nihayetinde USS Edsall’i yakalayacaktı. Bunun
bilince olan Teğmen Nix bir delilik yaparak dümeni yaklaşan Japon gemilerinin
üzerine kırarak hücuma kalktı. Bu hücum esnasında 6 torpido atarak top atışına devam eden USS Edsall herhangi bir
isabet kaydedemedi. Ancak Chikuma torpidolardan kurtulmak için manevra yaparak
hedeften uzaklaşmak zorunda kaldı. O sırada küçük bir yağmur bulutunun içine
giren Teğmen Nix yönetimindeki gemi hemen sis bırakarak manevra yaptı ve
yeniden kaçmaya başladı. Japonlar bu küçücük ve yavaş gemiyi bir türlü
batıramadığı için çıldırmış ve gözleri dönmüştü. Japonlar ellerinde ne var ne
yok sıkmalarına rağmen etkili bir isabet sağlayamamışlardı. Teğmen Nix her
dakika manevra yönünü ve hızını değiştiriyor ve Japon topçularını yanıltıyordu.
Teğmen Nix’in gemisine Japonlar tarafından ateşlenen her mermi suya
gömülüyordu. Muharebe başlayalı 1,5 saat
olmuş ve saatler 19:00 olmuştu. Bu süre zarfında USS Edsall’e, Hiei ile Tone tarafından
atılan birer mermi isabet etmiş ve bu iki isabet üst yapıyı delip geçmiş, ağır
bir hasara neden olmamıştı. USS Edsall, Teğmen Nix komutasında denizcilik
tarihinin en muhteşem direnişlerinden birini sahneliyordu. Teğmen Nix ve
mürettebatı olabilecek en kötü senaryoda, olabilecek en muhteşem performansı
göstermiş ve kendisinden kat be kat güçlü gemilere karşı hayatta kalmayı
başarmışlardı. Fakat her şeye rağmen geminin hızının düşük olması en büyük
sorundu ve sonları yakındı. Çünkü ne kadar kaçış manevrası yaparsa yapsın USS
Edsall hızından dolayı kendini kovalayan dört Japon devinden bir türlü
kurtulamıyordu. Bu kovalama sonucunda Japon kruvazörleri USS Edsall’i yakaladı
ve ana topları ıskalasa dahi ikincil toplarıyla küçük gemiyi dövmeye
başladılar. USS Edsall hasar almasına rağmen bir türlü batmıyordu. Japonlar
en sonunda anladı ki USS Edsall top mermileriyle batmayacaktı.
Bunun
üzerine bölgede destek amaçlı görev yürüten üç uçak gemisi olan ve daha sonra Midway Deniz Muharebesi’nde batacak
olan Kaga, Hiryu ve Soryu’dan yardım
istendi. Tüm görev gücünün komutanı olan Amiral Choichi Nagumo dört modern geminin kendilerine göre eski, yavaş ve
küçük bir savaş gemisini 2 saat geçmesine rağmen batıramadığını öğrenince
sinirden küplere bindi. Böyle bir durum kabul edilemezdi ve olamazdı.
Zırhlıların
beceriksizliğini örtmek için 3 uçak gemisinden toplam 26 tane uçak kaldırıldı ve bu uçaklara en ağır bombalar olan 500 kg. bombalar yüklenmesi emredildi.
26 uçak saat 19:00’dan itibaren USS
Edsall’ı düzenli pikelerle bombalamaya başladı. Zaten aldığı isabetlerden
dolayı hareket edemez durumda olan gemi ters dönerek battı. Zırhlıların
yapamadığını uçaklar yapmıştı. Japonları çıldırtan bu ufak geminin
batışı Tone’den çekilen bir film ile kayda alınmış ve bu filmden bir kare daha
sonra propaganda posteri olarak kullanılmıştı.
0 Yorumlar